Erken Aşama Girişim Takımlarında Geri Bildirim Mekanizmasının Önemi

thumbs-up

Hızlı bir beyin fırtınası yapalım. Sizce bir girişimin başarısı nelere bağlıdır?

Odaklandığı problemin gerçek bir acı olması, sunduğu ürünün ya da hizmetin kalitesi, kârlılığı, hedef pazarının büyüklüğü ve gelişime açık olması gibi pek çok şeyi sayabiliriz. Gerçekten hepsi de oldukça önemlidir. Ancak pek çok teknoloji yatırımcısının da söylediği gibi özellikle erken aşama bir girişimin başarısı en çok takıma bağlıdır.

Bir girişim takımının odaklandığı problemi çözmek için sunduğu çözüm ile takımdaki üyelerin uyumlu olması önemlidir. Bu durum kurucu-ürün uyumu olarak adlandırılır. Nasıl ki başarılı bir girişimin pek çok bileşeni var ve bunlardan en ön plana çıkanlarından bir tanesi takımsa, başarılı bir girişim takımının da sahip olması gereken pek çok önemli yetkinlik vardır. Multidisipliner bir yapıda olmak, ekip içerisinde farklı görüşlerin rahatlıkla ve geliştirici bir şekilde tartışılabilmesi, deneyim, iç ve dış çevre ile iletişim yetenekleri, teknik yeterlilik, network vb. daha pek çok ekleme yapabiliriz ama bugünkü yazıda benim ele almak istediğim konu ise "geri bildirim mekanizması."

Aklında bu geri bildirimleri alabilmek mi yoksa verebilmek mi gibi bir oluştuysa diye söylüyorum, zaten (genelde) ya ikisi de beraber oluyor ya da ikisi de olamıyor. Çünkü bir insanın iyi bir geri bildirim verebilmesi ancak kendisinin de iyi bir geri bildirim alıcı olmasıyla doğru orantılı.

GOOINN Blog.png

Tahmin ediyorum ki sizin de çevrenizde şöyle söyleyen insanlar vardır:

"Ben tüm fikirlere açığım, beni rahatlıkla eleştirebilirsin."

Maalesef geri bildirim almak, söylemesi kadar kolay değil. Başta dikkat edilmesi gereken bazı önemli noktalar var: "Bu geri bildirimi kim veriyor? Hangi sıfatıyla, hangi konuda? Nasıl bir üslupla? Neden? Ne zaman?" (Bu satırları yazarken aklıma şu sahne geldi.)

Yani hem birisine geri bildirim verirken hem de başka birisinden geri bildirim alırken, konuşan kişinin samimiyeti, bu konudaki hakimiyeti, deneyimleri, zamanlaması ve nasıl bir olayın üzerine bu konuşmayı yaptığı göz önünde bulundurulması gereken etmenlerdir. Eğer bu konularda için rahatsa, o zaman diğer bir önemli tarafa geçiyorum.

Aslında günlük sohbetlerimizde birilerine "bunu böyle yapma" ya da "şu şekilde yapsan çok daha iyi olur" demeyi aklımızdan geçirdiğimiz durumlarımız oluyor ama yanlış anlaşılmaktan veya karşımızdaki kişiyi kırmaktan çekindiğimiz için yorum yapmama eğiliminde olabiliyoruz. Bu bağlamda unutmamak gerekir ki birisine yanlış yaptığını ve kendisini geliştirmesi gerektiğini söylemek çoğu zaman pek kolay olmayan bir konu.

GOOINN Blog (2).png

Peki birilerinin bir konuda yanlış yaptığından veya aslında çok daha iyi olabilecekken gelişim seviyesinde kaldığından eminsek ve bunu ona söylemiyorsak, iyilik mi yapmış oluyoruz, kötülük mü? Bu yorumu alacak kişi olarak düşünürsek; sözü uzatmaya gerek yok, cevap oldukça açık: "Kendini geliştirmekten mahrum kalıyorsun."

Bu tarz durumlarda hem geri bildirim vermeye hem de almaya açık olmanın herkes için öğretici ve geliştirici olduğunu aklımızda tutmamız gerekiyor. Tabii ki şunu kabul etmeliyiz ki bazı geri bildirimler biraz can acıtabilir, moral bozabilir ya da "Nereden çıktı ki şimdi bu? Ne güzel rahat rahat yapıyordum ya şimdi çok uzayacak/zorlayacak..." dedirtebilir.

Gerçekten zor bir durum, kabul. O yüzden eğer geri bildirim veren taraftaysak, karşımızdaki kişiye yalnızca içerisinde bulunduğu durumu izah etmenin ötesine geçmeliyiz. Ona bir çözüm yolu sunmak veya en azından o yola gitmesini kolaylaştıracak bir ışık tutmak gerekiyor. Böylece kişinin kendisini sıkışmış veya nereye gideceğini bilmeyen bir şekilde tek başına kalmasını önleyebiliriz. Eğer geri bildirim alan taraftaysak da "Aa evet ya çok haklısın." diye kabul etmenin ötesine geçip, uygulamaya başlamak için kendimizi zorlamalıyız.

Tüm bunlar aslında hayatın bir parçası. Ailelerimizle, eşlerimizle, dostlarımızla, takım arkadaşlarımız ve ortaklarımızla her zaman bu tarzdaki diyaloglara girmenin sınırlarınızdayız ve masanın iki tarafında da olabiliriz. O masadan güçlenerek veya çökmüş bir şekilde kalmak arasında da ince bir çizgi var.

GOOINN Blog (3).png

Ne şanslıyım ki ben hem aile hem de iş hayatımda hep güçlenerek kalma fırsatı buldum. Bubble Works Media’nın daha adı bile yokken çok sevdiğim insanlardan o zaman beni zorlayan ama şimdi iyi ki dememi sağlayan geri bildirimler aldım. Seni sıkmamak için detayına girmeyeceğim ama bu geri bildirimlerden bir tanesi sayesinde bugün, ülkemizde en özenli edit-kurgu süreçlerini yürüten bir podcast üretim ağının kurucularından oldum. Bir diğeri sayesindeyse daha 20’li yaşlarımın ortasındayken üniversite girişimciliği kafasından kopup birbirinden değerli pek çok büyük ölçekli kurumla profesyonel bir şekilde inovasyon süreçleri yürütebilme şansına sahip oldum.

Biz GOOINN ailesi olarak yukarıda bahsettiğim geri bildirim masasının iki tarafına da, kişi ve konum fark etmeksizin sık sık oturmayı, masadan güçlenerek ve güçlendirerek kalkmayı hedefleriz. Bu kültür spin-off şirketlerimiz olan Inodash ve Bubble Works Media'da da aynı şekilde hayat bulduğu için çok ayrıca mutluyuz.

Bu yüzden bu yazımda özellikle erken aşama girişim takımlarına ve bu takımların başarısı için de geri bildirim mekanizmasına odaklanmak istedim. Bu tarz konular hakkında daha fazla ilham veren içeriğe ulaşmak isterseniz Gooinn İnovasyon Bültenine abone olabilirsiniz. 🚀

Ek olarak bizi sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilir veya info@gooinn.co mailinden bizlere her zaman ulaşabilirsiniz.