Hayatımızın Gerçeği Doğal Afetler: Bu riskleri azaltmak mümkün mü?

Hayatımızın Gerçeği Doğal Afetler: Bu riskleri azaltmak mümkün mü?

Hepimizin bildiği gibi doğal sebeplerle meydana gelen ve insanların yaşamlarını, sağlıklarını, varlıklarını ve çevreyi olumsuz etkileyen olaylardır. Afetler, ani veya yavaş şekilde meydana gelebilirler ve genellikle çok sayıda insanı ve çevreyi etkilerler.

Deprem, sel, kasırga/tayfun/fırtına, volkanik patlama, çığ ve yangın en riskli doğal afetler olarak gösterilebilir. Bölgeden bölgeye bu doğal afetler risk anlamında daha çok öne çıkabiliyor. Örneğin, bazı bölgelerde sel riski daha yüksekken diğer bölgelerde deprem riski daha yüksek olabilir. Bu nedenle her bölgedeki afet riskleri ayrı ayrı değerlendirilmelidir ve önceliklere göre aksiyon planlamaları yapılmalıdır.

Türkiye özelinde bu alandaki birçok girişim ve STK’yı biliyoruz. Bu yazıda afetlere hazırlıklı olmak ve etkisini azaltmak için bugüne kadar geliştirilen teknolojilerle dünyada öne çıkan bazı girişimleri/STK’ları aktarmaya çalışacağım.

Küresel ısınma ile ülkemizde en çok meydana gelen afetlerden biri de bildiğiniz gibi orman yangınları. Bu noktada, orman yangınlarını önlemek için çalışan, "Bu yangınları önleme, erken müdahale etme şansımız var mı?" sorusuna cevap niteliğinde yerli bir girişimimizden bahsedeceğim. Öne Çıkan Girişimler ve STK’lar

Afet önleme ve azaltma konusunda çalışan birçok girişim bulunmaktadır. Dünya’dan bazı örnekler şunlardır:

Disaster Alert: Bu uygulama, kullanıcıların dünya genelindeki afetler hakkında bilgi alabilecekleri bir kaynaktır. Doğal afetler, salgın hastalıklar, terör saldırıları ve diğer acil durumlar hakkında güncel bilgiler sağlar.

Disaster Tech: Bu girişim, doğal afetler sırasında insanların hayatını kurtarmak ve acil durumlara hızlı yanıt vermek için teknolojik çözümler sunar. Örneğin, erken uyarı sistemleri, mobil uygulamalar ve diğer akıllı teknolojiler gibi çözümler sunmaktadır.

Build Change: Bu girişim, depreme dayanıklı binaların inşası için eğitim ve teknik destek sağlamaktadır. Deprem riski yüksek bölgelerdeki toplulukları eğitir ve yerel inşaat ekiplerine, depreme dayanıklı binaların nasıl inşa edileceğini öğretir.

World Housing Solution: Bu girişim, acil durumlarda hızlıca inşa edilebilen, dayanıklı ve modüler barınaklar üretir ve savaş, deprem, sel gibi afetlerin sonrasında mağdur olan insanlar için yaşam alanı sağlar.

SkyAlert: Bu girişim, deprem algılama ve erken uyarı sistemleri sağlamaktadır. Meksika ve diğer ülkelerde hizmet vererek deprem öncesinde halkı uyarmak için hızlı ve güvenilir bir sistem sunmaktadır.

FloodTags: Bu girişim, sosyal medya ve diğer dijital platformlardaki verileri kullanarak sel ve diğer su baskını risklerini tahmin etmektedir. FloodTags, sel riski yüksek bölgelerdeki toplulukları uyararak afetlere hazırlıklı olmalarını sağlamaktadır.

One Concern: Bu girişim, yapay zeka ve veri analizi kullanarak afetlere hızlı ve etkili bir şekilde müdahale edilmesine yardımcı olmak için bir platform geliştirdi. One Concern, afet öncesinde, afet anında ve sonrasında karar vericilere ve ekiplere gerçek zamanlı bilgi sağlayarak afet yönetimini iyileştirmeyi hedefliyor.

Team Rubicon: Bu sivil toplum örgütü, doğal afetlerde etkilenen bölgelere hızlı bir şekilde müdahale etmek için bir gönüllü ekip kurmuştur. Team Rubicon, acil durum müdahale ekibi olarak görev yaparak arama kurtarma, temizlik, sağlık hizmetleri ve yardım gibi birçok farklı faaliyeti yürütmektedir.

Direct Relief: Bu sivil toplum örgütü, dünya genelinde afet ve acil durumlarla mücadele etmek için sağlık hizmetleri, ilaçlar ve tıbbi malzemeler sağlamaktadır. Özellikle yoksul ve dezavantajlı topluluklara yardım etmeyi hedefleyen birçok program yürütmektedir.

FEMA: Federal Acil Durum Yönetim Ajansı'nın (FEMA) mobil uygulaması, kullanıcıların afet öncesinde, afet anında ve sonrasında bilgi alabilecekleri bir kaynaktır. Kullanıcılar burada acil durum planları oluşturabilir, hava durumu uyarıları alabilir ve afet sonrası yardım talep edebilirler.

Red Cross: Uluslararası Kızılhaç Komitesi'ninnin mobil uygulaması, kullanıcıların acil durum planları yapmalarına, canlı hava radarı ve hava durumu uyarılarına erişmelerine ve afet sonrası yardım talep etmelerine olanak tanır. Uygulama aynı zamanda ilk yardım bilgileri de içermektedir.

MyShake: Bu uygulama, depremler sırasında kullanıcıların cihazlarındaki sensörleri kullanarak deprem titreşimlerini ölçer ve deprem olduğunda kullanıcılara uyarı mesajları gönderir.

Earthquake Network: Bu uygulama, depremler hakkında bilgi almak ve deprem uyarılarına erişmek için kullanılabilir. Uygulama, kullanıcıların depremlerin merkez üslerini, büyüklüklerini ve zamanlamalarını takip etmelerine olanak tanır.

Ve son olarak, ülkemizde de çok fazla yaşanan orman yangınları üzerine çözüm sunan yerli girişimimiz;

Kozalak: Orman yangınlarında erken tespit ve uyarı sağlayan, hava kalitesini ölçen, zehirli, yanıcı ve patlayıcı gaz tespiti yapan, IoT tabanlı bir örgü ağ sistemi çözümüdür.

Sizce bu sene orman yangınlarını erken tespit edebilir miyiz? Yaşanılacak olası kayıpları azaltabilir ve hatta önleyebilir miyiz? Açıkçası evet, mümkün! Tüm kurumları Kozalak ekibine desteğe ve önlem alma konusunda iş birliğine davet ediyorum.

Toparlayacak olursak, doğal afetlerin hayatımızın bir gerçeği oluşunu hiçbir zaman göz ardı edemeyiz, etmemeliyiz. Doğal afetleri önleyemeyiz ama doğru eylemler gerçekleştiğinde etkisini azaltmanın mümkün olduğunu biliyoruz. Bu noktada afetleri üç aşamaya bölebiliriz: Afet öncesi, olay anı ve sonrası. Hazırlıkların, geliştirilen teknolojilerin de bu yönde gelişmeye devam etmesi dileğiyle.