Mobilite Sektörü ve Bilinmesi Gereken Önemli Kavramlar

Mobilite Sektörü ve Bilinmesi Gereken Önemli Kavramlar

Mobilite kelime anlamıyla bir yerden başka bir yere olan hareketliliği veya bir durumdan başka bir duruma geçişi belirtmektedir. Bu hareketliliği daha sürdürülebilir kılmak için ulaşım ve altyapı üzerinde daha hızlı ve verimli sistemler geliştirilmektedir. Bunun için elektromobilite, toplu taşıma 2.0 ve düşük hareketli toplumlar şeklindeki üç ana unsurun birlikte faaliyet göstermesi gerekmektedir.

Elektromobilite

Esas olarak yeni alternatif enerji kaynakları kullanan araçlara odaklanmaktadır. Odak noktası sadece elektrikli araçlar (EV) değil, akülü elektrikli araçlar (BEV), eklenti hibrit elektrikli araçlar (PHEV), menzili genişletilmiş elektrikli araçlar, yakıt hücreli elektrikli araçlar (FCEV), hidrojen araçlar, otobüsler, ağır vasıtalar, demiryolları, gemiler, kısa mesafeli uçaklar ve karşılık gelen EV aktarma organlarını da kapsamaktadır. Buradaki en önemli kural temiz enerji kaynağının olmasıdır.

Toplu Taşıma 2.0

Toplu taşıma kullanımının ilerletilmesi gerekliliği üzerinedir. Özellikle paylaşımlı mobilite yeni iş modeli olarak görülmeye başlanmıştır. Almanya ve Hollanda’da bisiklet ve otomobil paylaşımı dikkat çekmektedir. Bu model otomobil maliyetlerini düşürmek için ciddi bir alternatif olarak gözükmektedir. Burada dikkat çeken diğer bir unsur ise hizmet olarak mobilitedir (MaaS). MaaS; otobüs, metro, tramvay gibi toplu taşıma hizmetleri ile, araç / yolculuk paylaşımı, bisiklet ve scooter paylaşımı, taksi ve araç kiralama hizmetlerini entegre eden bir platform ile özelleştirilmiş bir hizmet sunmaktadır. Bu platform sayesinde ulaşım modlarının çeşitli kombinasyonları ile seyahat planlanabilmekte ve rezervasyon yapılabilmektedir. Navigasyon olarak kullanılabilen sistemde ödeme işlemleri dijital ortamda gerçekleşmektedir.

Düşük Hareketli Toplumlar

Bu toplumlar da ise seyahat edilmesinden çok yaşam biçimine odaklanmaktadır. Otomobil ile seyahat etme ihtiyacını yürüme, bisiklete binme ve iyi işleyen toplu taşıma sistemleri olarak bilinen motorsuz seyahat modlarıyla değiştirilmesi üzerinde durulmaktadır. Örneğin Avrupa’da birçok park, yaya alanı, meydan gibi otomobillerin bulunmadığı alanlar mevcuttur. Ayrıca motorsuz seyahat modları, düşük karbonlu, düşük mobil ve daha yeşil bir çevreye katkı sağlamaktadır.

Mobilite Ekosisteminde Üzerinde Durulan İki Kavram

GOOINN Blog.png

1) Mikromobilite: Mikromobilite 45 km/s’nin altında hızlarda çalışan ve bireysel olarak kullanılan küçük ve hafif araç anlamına gelmektedir. Kalabalık şehirlerde en büyük sorun olan trafiğe alternatif bir çözüm olarak görülmektedir. Son zamanlarda özellikle kısa mesafeler arasında hareket özgürlüğü sağlayarak kent içi ulaşımın tüm dinamiğini yeniden tanımlamaya başlamıştır. Büyük bir büyüme kaydeden mikromobilite çözümleri caddelerde yerini kolaylıkla almıştır. E-bisikletler ve ardından ortaya çıkan e-scooterlar günümüzün popüler mikromobilite araçlarından biri haline gelmiştir. Şu anda Avrupa’da yaklaşık 20 milyon e-scooter kullanıcısı bulunmakta ve bu pazarın 2030 yılına kadar 100 milyar Euro’nun üzerinde değerlenebileceği öngörülmektedir.

GOOINN Blog (1).png

2) Akıllı Altyapı Sistemleri ve Araç Aboneliği Modeli: Akıllı altyapı sistemleri özellikle modern şehirlerdeki günlük trafik yönetimi iyileştirmek ve uzun vadeli ulaşım ihtiyaçlarına en optimal şekilde karşılık verebilmek için veriler toplayıp analiz etmektedir. IoT sensörler, kameralar ve radarlar sayesinde veriler gerçek zamanlı olarak analiz edilebilmektedir. Ayrıca CO2 emisyonlarının azaltılması ya da yol koşullarının iyileştirilmesi gibi çalışmalar için kritik bilgiler de vermektedir. Örneğin akıllı yol teknolojisi araçları izleyerek bir yerde araç sayısı az veya hiç araç yoksa trafik ışıkları düzenleyebilmekte ve böylece trafik sıkışıklığını önleyebilmektedir. Trafik izleme çözümleri, güvenli uygulamalar sunmak için araçları, yayaları ve bisikletleri tespit edebilmektedir ve herhangi bir kaza yaşanması durumunda acil müdahale ekiplerini bilgilendirebilmektedir. Elektronik gişeler, ücretli otoyol ve köprü geçişlerinde otomatik plaka tanıma ve araç izleme teknolojileri trafik sıkışıklığını azaltabilmektedir.

Mobilitenin Çeşitli Zorlukları

  • Ulaşım gelişen teknolojiler sayesinde genellikle hızı arttırarak seyahatten zaman tasarrufu sağlamaktadır. Yolcular için bu alanda fayda sağlarken dış maliyetlerde büyük bir artışa neden olmaktadır. Dış maliyetlere örnek olarak ölümcül ve yaralanmaya neden olan kazalarla bağlantılı maliyetler, fiziksel aktivitenin azalması sonucu sağlığı etkilemesi nedeniyle oluşacak problemlerde katlanılacak maliyetler ve enerji üretimi için oluşacak bağlantılı maliyetler verilebilir.
  • Taşımacılığın küresel iklim değişikliğine katkısı önemlidir ve bu katkı gün geçtikçe büyümektedir. Bu.nedenle iklim değişikliğini ele almak ulaşımda öncelik haline gelmiştir. Bilindiği üzere yakıt yanmasından kaynaklanan CO2 emisyonları iklim değişikliğine etki etmektedir. Kovid 19 pandemisinin etkisiyle bir düşüş yaşansa da 2050’ye kadar emisyon artışının körüklenmesi muhtemeldir. Burada en önemli nokta kentsel ulaşımda otomobillere ve diğer özel araçlara bağımlılığı azaltmaktır.
  • Taşıma talebi verimli ve en az maliyetle karşılanmalıdır. Bu durum pazar organizasyonuna, kaynak kullanımının optimizasyonuna ve düzenlenmesine odaklanmaktadır. Pazar organizasyonu açısından vatandaşların beklentileri dikkate alınarak adil ve şeffaf bir sürdürülebilir ulaşım sisteminin sunulması önemlidir. Kaynak kullanımının optimizasyonu ve düzenlenmesinde ise enerji, teknoloji, zaman ve mekân dahil ulaşım hizmetlerini ve ağlarını işletmek için gerekli kaynakların verimli bir şekilde çalışmasına önem verilmektedir. Uygun ve güvenilir düzeyde hizmetler geliştirmek genellikle pahalıdır.
  • Sürdürülebilir bir taşımacılığın olması için güvenlik her şeyden önemlidir. Mobilite uygulamaları ölümleri önlemek, yaralanmaları ve hasar veren kazaları büyük ölçüde azaltmak için tasarlanmalıdır. Dikkat edilmediği takdirde milyonlarca kaza meydana gelmektedir ve bu durum engelliliğe yol açabilmekte, refah ve ekonomik kayıplara sebep olabilmektedir.
  • Taşımacılık faaliyetlerinin büyük bir kısmı doğrudan ve dolaylı fosil enerji girdileri gerektirmektedir. Bu durum küresel ısınmaya etki ederek sağlık, ekonomik geçim, gıda, güvenlik, su temini, insan güvenliği ve ekonomik büyümeyi de tehdit etmektedir. Etkiler, kısa ve orta vadede geri döndürülemez boyuta ulaşabilmektedir.

Eğer bu tarz konular hakkında daha fazla ilham veren içeriğe ulaşmak istersen Gooinn İnovasyon Bültenine abone olabilirsin. 🚀

Ek olarak bizi sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilir veya info@gooinn.co mailinden bizlere her zaman ulaşabilirsiniz.